İstanbul’un kronikleşmiş trafik sorunu, bugün itibarıyla teknolojik bir devrimle tanıştı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından uzun süredir geliştirilen ve test edilen yapay zeka destekli adaptif trafik yönetim sistemi, şehrin en yoğun arterlerinde devreye alındı. Pilot bölgelerden gelen ilk veriler ise şaşırtıcı: Belirlenen güzergahlarda sabah ve akşam zirve saatlerdeki yolculuk süreleri %50’ye varan oranlarda azaldı. Milyonlarca İstanbullu için çileye dönüşen yolculuklar, bu yeni teknolojiyle tarihe karışabilir.
habergrup.com.tr ekibinin edindiği bilgilere göre, sistem anlık trafik yoğunluğunu, hava durumunu ve hatta bölgedeki özel olayları analiz ederek kavşaklardaki trafik ışıklarının sürelerini saniyeler içinde dinamik olarak ayarlıyor. Bu sayede, geleneksel sabit süreli sinyalizasyon sistemlerinin aksine, trafiğin akışına anında müdahale edilerek yığılmaların önüne geçiliyor.
Yapay Zeka Trafiği Nasıl Yönetiyor? Sistemin Detayları
Peki, bu devrim niteliğindeki sistem tam olarak nasıl çalışıyor? Projenin temelinde, şehrin dört bir yanına yerleştirilmiş binlerce sensörden, kameralardan ve GPS verilerinden toplanan devasa bir veri havuzu yatıyor. Yapay zeka algoritması, bu verileri saniyeler içinde işleyerek şehrin anlık trafik haritasını çıkarıyor.
Dinamik Sinyalizasyon ve Tahmine Dayalı Analiz
Sistemin en kritik özelliği dinamik sinyalizasyon yeteneği. Örneğin, E-5 Karayolu üzerinde bir yönde trafik akıcıyken diğer yönde birikme başladıysa, yapay zeka bunu anında tespit ediyor. Akıcı yöndeki kırmızı ışık süresini bir miktar uzatırken, yoğun yöndeki yeşil ışık süresini artırarak trafiği dengeleyebiliyor. Geleneksel sistemlerde bu ayarlar manuel olarak ve saatler süren analizler sonucunda yapılırken, yeni sistem bunu otonom olarak gerçekleştiriyor.
Bununla da kalmıyor. Sistem, tahmine dayalı analiz yaparak gelecekteki trafik yoğunluğunu da öngörebiliyor. Örneğin, bir stadyumdaki maçın bitiş saatini veya bir konserin dağılma zamanını hesaba katarak, o bölgeye giden yollardaki sinyalizasyon planını önceden hazırlıyor. Bu proaktif yaklaşım, sorun daha ortaya çıkmadan önlenmesini sağlıyor.
Pilot Bölgelerde Yolculuk Süreleri Yarı Yarıya Düştü!
Sistemin ilk olarak devreye alındığı pilot bölgeler arasında Zincirlikuyu – Levent, Mecidiyeköy ve Bakırköy – Yenibosna hatları bulunuyor. İBB Ulaşım Daire Başkanlığı tarafından paylaşılan ilk verilere göre, bu bölgelerde inanılmaz sonuçlar elde edildi.
- Zincirlikuyu – Levent Hattı: Akşam iş çıkışı saatlerinde ortalama 35 dakika süren yolculuk, yeni sistemle birlikte 18 dakikaya kadar düştü.
- Mecidiyeköy Meydanı: Kavşaklardaki bekleme sürelerinde ortalama %40’lık bir azalma kaydedildi.
- Bakırköy – Yenibosna E-5 Yanyolu: Özellikle sabah saatlerinde yaşanan sıkışıklık büyük ölçüde giderildi ve seyahat süresi 25 dakikadan 15 dakikaya indi.
Konuyla ilgili açıklama yapan bir yetkili, “Bu sadece bir başlangıç. Yapay zeka öğrendikçe ve sisteme daha fazla veri girdikçe, verimliliğin daha da artmasını bekliyoruz. Hedefimiz, İstanbul’u dünyanın en akıllı ulaşım ağına sahip şehirlerinden biri yapmak.” ifadelerini kullandı. Bu gelişmeler, olarak bizleri de heyecanlandırıyor.
Sürücüler Ne Diyor? İlk Tepkiler Olumlu
Sistemdeki değişimi ilk hissedenler elbette sürücüler oldu. Sosyal medyada ve çeşitli platformlarda görüşlerini paylaşan sürücülerin büyük bir bölümü, trafikteki akıcılığın gözle görülür şekilde arttığını belirtti. Uzun yıllardır Levent hattında taksicilik yapan Ahmet Yılmaz, “Bu sabah bir tuhaflık olduğunu anladım. Normalde kilit olan yollar şaşırtıcı derecede açıktı. Eğer bu sistem kalıcı olursa, hem biz daha çok iş yaparız hem de vatandaşın sinirleri bozulmaz.” dedi. habergrup.com.tr olarak, projenin İstanbulluların hayat kalitesine yapacağı olumlu etkileri yakından izlemeye devam edeceğiz.
Projenin Geleceği: Tüm İstanbul’a Yayılacak Mı?
Pilot bölgelerdeki bu çarpıcı başarının ardından, gözler projenin geleceğine çevrildi. İBB yetkilileri, sistemin önümüzdeki 18 ay içinde kademeli olarak şehrin ana arterlerinin tamamına yayılmasını hedeflediklerini açıkladı. Projenin genişlemesiyle birlikte sadece trafik sıkışıklığının azaltılması değil, aynı zamanda trafikte bekleme sürelerinin kısalmasıyla yakıt tüketiminin ve karbon emisyonlarının da ciddi oranda düşürülmesi amaçlanıyor. Bu teknolojik atılım, İstanbul’un sürdürülebilir bir geleceğe doğru attığı en önemli adımlardan biri olarak kayıtlara geçiyor.
